23 Ekim 2013 Çarşamba

Sabahattin Ali

Hiçbir zaman erkeklerin önünde kızarmadım ve onlardan bir iltifat beklemedim. 
Bu hal beni müthiş bir yalnızlığa mahkum etti.
...

Sabahattin Ali

Hiçbir kadın, ihtiras halindeki bir erkek kadar aciz ve gülünç olamaz.
...
Sabahattin Ali

Sabahattin Ali

Resimlerin çoğu insana gülümsemek arzusu veriyordu:
Köşeli dizler ve omuzlar, nispetsiz başlar ve memeler, elişi kağıdından yapılmış gibi keskin 
renklerle gösterilmeye çalışılan tabiat manzaraları.
Kırık bir tuğla parçası kadar şekilsiz kristal vazolar, senelerce kitap arasında kalmış kadar cansız
çiçekler ve nihayet, mücrimler albümünden alınmışa benzeyen korkunç portreler...
Ama ne olsa insan eğleniyordu.
Bu kadar az emekle bu kadar büyük işler başarmaya kalkan insanlara belki içerlemek icap ederdi.
Fakat onların hiç kimse tarafından anlaşılamamak ve gülünç olmak gibi bir cezayı da adeta marazi
bir zevkle ve isteyerek kabul ettiklerini düşününce acımaktan başka yapılacak iş yoktu.

Büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birden bire durdum.
O andaki hislerimi, bilhassa aradan bu kadar seneler geçtikten sonra, anlatmama imkan yok.
Yalnız orada, kürk mantolu bir kadın portresinin önünde, mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum.
Resimleri seyredip geçenler, vücutlarıyla beni sağa sola itiyorlar, fakat ben olduğum yerden
ayrılamıyordum. Bu portrede ne vardı?..
...

Sabahattin Ali /Kürk Mantolu Madonna sf.55

Yılmaz Güney

O ölürse
hayatımızın da tadı biter.
O sakın ölmesin
yaşat onu.

Yılmaz Güney

Nazım Hikmet

“Şu an yanımda olmanı çok isterdim. Ama değilsin. Sen oradasın. Ve orası ne kadar şanslı olduğunu bilmiyor.”
— Nazım Hikmet
Hani her şeyi başarırsın da başarısızlığın arkandan geleceğini zannedersin ya;
Hah ,işte tam da oradan başlardı hayat kendini kırmaya...

.../Meral Meri

Charles Bukowski

Hayat öyle lanet birşey ki; sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda ise susmadığın için kahreder.

Charles Bukowski

Oğuz Atay'dan Seçmeler

Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti, çünkü kendi doğrularımı yazacağıma tuttum başkalarının yanlışlarını sildim.
Oğuz Atay


- Artık yaşamak istemiyorum Olric. Onların istediği gibi yaşamak istemiyorum. Başım dönüyor Olric.
+ Sabahtan beri hiçbir şey yemediniz efendimiz. Şimdi de içiyorsunuz.
Oğuz Atay


Onlara biraz olsun benzeyebildiğim ölçüde kendimi mutlu sayıyordum.
Kendimi onlardan ayırmayı beceremedim. Oysa, onlar gibi hissetmiyordum.

Oğuz Atay

Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler.
Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım:
Bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.

Oğuz Atay

Orhan Veli

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum…

Orhan Veli 

Haiku

Bu evler de büsbütündü
Biz gibi
Dün geldi, bugünü süpürdü.

*Meral Meri*

Şükrü Erbaş

Kimse kendinden bir yere gitmiyor
Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek...

Şükrü Erbaş

NAMUS KAVRAMI

NAMUS KAVRAMI 

Namus ikinin arasındaki bir değildi...
Veyahut da ikinin arasındaki iki de değildi...
-
Desem ki size; aslında apaçık çıplaklık bile değildi...
Ama inanmazsınız...
İnançlar nehir gibidir rayların ayrı yönleri gibi,
velhasıl bir noktada birleşirdi,aksi olsa tüm yönler yörüngesizleşir,
Ve bilimum kazalara meydan verirdi.
Demem o ki: İş nasıl baktığından ve düşündüğünden ileri gelir...
Günümüzde de bildiğimiz o kadar açıklığın altında çirkinlikler oluşunu daim bilmekle yaşamak ve duymak arasındaki,
o muazzam uçurumlar, başkaca uçurumlara mahal verirken;
Bununla birlikte sahtece bir hayatın içindeki temizliği sorgulayıp dururuz...
O eşi olmayan ,hiç birimize ve hepimize sunulan temizliği kast ediyorum.
Bir kadın başını yere niçin eğmeli? O bir deve kuşu mudur?
Bir erkek niçin eli cebinde suratında alaycı ve bol egosunu tatmin etmek adına her hangi bir köşeden yürümekte olan,
kadına tatminkar bakışlar savurur?
İşin en tuafı ise söz gelimi demiyorum aynen ekliyorum: En kültürlüsünden tutunda en cahiline kadar,
Baktığınızda ,size anlattıkları ya da kendilerinin en doğru anlayışı şudur: Erkeğim en nihayetinde yaparım. Ederim.
Ve en son olarak az kullanılmış ya da, hiç kullanılmış alırım...
Alkol kullanmam ama seks yaparım, kültürlüyüm ya da cahilim yine de kadınlara sarkarım, onları aşağı görür çokta kolay elde edebilirim.
Ya da kadın gibi düşünürüm ki; onları kırmadan elde eder ama yine bildiğimi okurum...
Kadın niçin aptaldır? Kadın niçin kolayca elde edilir, ya da kadın niçin akıllı oluşuyla yalnızlaşır?...
Toplumsal olarak kadının yeri dün de bugün de değişmedi...
Bir çok şeyin değişmediği gibi ve değişemeyeceği gibi zannederim zor ama imkansız değil.
Sorunun ana kaynağı bilinçsiz ana ve baba olmaktan, başka da hiç bir şey değildi...
Ebeveynler temel olarak çocuklarına tam eksiksiz olarak eğitim vermiyorlar...
Bunun yanında baskıcı ahlak anlayışı sunuyorlar...
Sonuç itibariyle öfkelenip, masumcuk rolü ya da;
"Siz kadınların hiç mi suçu yoktur?" demeleri ise gereksiz cümle sarfiyatından başkaca hiç bir şey değildir.
Burada anlatılmak istenen pekçe açıktır: Suçlu ya da kurban arayışı niyetinde olmak ahmaklık olurdu.
Erkeklere dayatmak ise açık hedef gösterişidir, bölye bir şey söz konusu dahi olamaz.
Toplumsal gerçeğimizle yüzleşelim ve o doğrultuda çözümlemelere gidelim ve yetinmeyelim bir zahmet değişelim,
En basitinden hiç tanımadığınız birine "Canım" diye hitap etmeyelim...
Ucuz insan topluluklarına katılmayalım, şunu yapmak hiç de zor olmasa gerek diye düşünürüm;
"Hiç tanımadığınız birine ailenizmiş gibi yaklaşın."...
Ve öyle davranın, çünkü başkaca hayatınız olmayacak.
Çünkü siz bir kişi iken aslında kocaman bir ailesiniz ve hala teksiniz ama kocaman bir ailesiniz.
-Not: Bana göre namus şudur: rahatça ,içtenlikle birine baba,anne,teyze ,amca,abla,ağabey,dayı, akranım ,diye bilmektir namus.
Yani ailemmiş gibi...-

Dip not: Açık bir deniz vardır masmavidir, bir de kapalı deniz vardır o da koyu gridir...

(Meral Meri)

-
"Bir kadının ümitle yaşadığı günler öyle azdır ki..."

Film-Mine -Replik
"Sonra o büyüklüğe: Bakamayacak kadar uzakta olduğumu gördüm...
Ama yine de hata yapma ihtimalim kadar da yakındı...
Onun içinde vazgeçmeye hiç mi hiç niyetim yoktu.
Zaten bundan dolayı adına -umut- diyoruz ya,
Vazgeçersen ölürsün ,geçme; ulaş..."

.../Meral Meri
"Hayat öyle bir şeydi ki; annenden ve babandan kalan gözyaşlarıyla beraber yürütürdü seni..."

.../Meral Meri

Bukowski

insanı delirtebilecek her şeyi yaşamaya kalksak toplumun yapısı altüst olurdu -evlilik, savaş, otobüs servisi, mezbahalar, arıcılık, cerrahi, aklınıza ne gelirse. – herşey insanı delirtebilir
çünkü toplum çürük tahtadan bacaklar üstüne oturtulmuş.

Bukowski, Sıradan Delilik Öyküleri'nden

Orhan Alkaya



“Hayatla kısacık başbaşa kalabilirim ümidiyle, bir süre yaşadıklarımdan geri çekiliyorum. Gene sizi hatırlarsam, bileceğim ki, yaşantıda değil ama, hayattasınız.”
— Orhan Alkaya

SERSERİ

SERSERİ

Karanlıkta kalmış olabilirim,
Bu benim gündüzsüz kalmış, olduğum anlamına gelmez...
Söz gelimi aşıkta olmuş olabilirim,
Yeni ve kusursuz sevgilimle seviş edebilirim.
Bu benim hayal gücümün yeteneksizliği, anlamına gelmez.
Hayat derin bir nefes kadar, yakışıklıdır bebeğim!
Sorgulanmayacak kadarsa, baş döndürücüdür.
Daha önce senin ihtişamlı dediğin, sahnene de çıkmıştım.
Ne yazık demeyeceğim; rolümü de çalmışlar...
Ve ben, berbat bir okuyucuyumdur esasen,
Ezberim ise sıfır bile değil.
O derece de kötü bir adamın karanlığı üzerimdedir...
Tüm senli işleri beceremem,
Annemin işlerini de beceremezdim zaten...
Bu benim kadın gibi düşünmeme mani değil...
Söz gelimi aşık olmuş olabilirim,
Sesim değişmiş ve tatminkar olmuşta olabilirim.
Bu benim ,seninle işim bittiği anlamına gelmez...
O derece saygıdan da bihaberimdir.
Bu benim sonsuza dek akılsızca dolaşacağım,
Hatta serseriliğimi satmayacağım, anlamına gelmez.
İşte böyle bir dünya var bebeğim;
İçinde daima köpeklerin havladığı,
Kadınların ise ağladığı bir dünya.
Onun için rolümü çalmalarına izin veriyorum;
Ben bir hayaletim çünkü,
Tıpkı yürüdüğün sokaklarda, kaybolan ayak izlerin gibi...

(Meral Meri)

Ece Ayhan


"Herhangi bir erkek sana seni sevdiğini söyleyebilir.
Gerçek bir adam ise seni sevdiğini gösterir.”
- Ece Ayhan -

Ahmet Taner Kışlalı

"İnsan malzemeniz iyi ise kötü sistemle de iyi sonuç alabilirsiniz. Ama kötü ise yapabileceğiniz en akıllıca şey, o insanları en iyi sınırlayacak sistemleri bulmaktır." 

Ahmet Taner Kışlalı

BÜYÜK İNSANLIK



BÜYÜK İNSANLIK

Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.

Nazım Hikmet

(7 Ekim, Taşkent, 1958)

Nazım Hikmet


Cezmi Ersöz


Özdemir Asaf


Pinokyo

https://www.facebook.com/pages/P%C4%B0NOKYO/203368366413854

Edip Cansever

Gölgen yok senin, ayak izlerin yok
Neden mi?
Acılar barınmamış ki sende!
Mutluluk yok mutsuzluk yok..."

Edip Cansever


"Emanetlerin bir alıcısı ve kalıcısı olmadığı zamanlarda, o topluluğun hüsranıdır!.."

.../Meral Meri
"Ne zaman kendim olsam; ortalıkta bir ben eksilirdi!.."

-Meral Meri

Meral Meri

"İçinizdeki korkunçluğu söküp alamayanlarla yaşamak, hiçbir suskunluğun dahi çözemeyeceği yankıya eşdeğerdir..."

.../Meral Meri

UZUN BİR ÖYKÜ

UZUN BİR ÖYKÜ

Hiç kimsenin kafesine
Koyamayacağı bir kuş..

Kaçmasını öylesine
Uçmasını böylesıne
Unutmuş.

Bir insan sesine
Gelip konmuş.

Özdemir Asaf

Meral Meri

Bazı dünyaları sayarak tüketilen dünyaları saymak için 
vaktiniz kalmayabilirdi...

-Meral Meri

Meral Meri

"Şu kadarcık harfin içindeyim ve sen beni bulamıyorsan hiç orada olmamışsın demektir..."

-Meral Meri

Oğuz Atay


Nietzsche


Deniz

Sanıyorum ki orada öylece senin hiç olmayışına,
dalıp ve derin düşüncelerde boğulabilirdim;
Eğer sen mavi bir deniz olsaydın
Ben yine sen de
büsbütün boğulurdum.
Ve bulurdun sen beni.
Çünkü ben hiç bulamadım;
aramaktan yorgun düştüğüm o şeyleri...

Meral Meri/Deniz

Cemal Süreya


"Orada yoksun ve yoksunsun diye burada hep karışığız biz..."

-Meral Meri
"Bu kadar bölücülüğün içinde bile, yansakta bir bütündük
Bir ev gibi de; dün de kalmaya niyetimiz vardı açıkçası!.."

-Meral Meri

Meral Meri

Daha bugün kapılıp gitmiştim ne güzel kendime 
Yarın yokmuş, boşmuş gibi de düşünmedimdi
Sevdimdi ,anlasana;çocuklar böyle yapardı çünkü.

Meral Meri