5 Haziran 2014 Perşembe

Melih Cevdet Anday

Ona bir kitap vereceğim Rahatını kaçırmak için Bir öğrenegörsün aşkı Ağacı o vakit seyredin. Melih Cevdet Anday

Şems

Bazen, ağlamak gerekir açılmak için, Bazen, anmak gerekir anılmak için, Bazen de susmak gerekir duymak için… Şems

İbrahim Tenekeci

Görünce mutlu olduğumuz insanlar vardır. Allah o insanların sayısını arttırsın. İbrahim Tenekeci

Mevlâna

Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla. Mevlâna

Cemil Meriç

Vicdanını kaybedenler, hiçbir hakikati bütünüyle kavrayamazlar. Cemil Meriç

Erdem Bayazıt

Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü ? Erdem Bayazıt

Yunus Emre

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur. Yunus Emre

İsmet Özel

Ey Kalbim Ey suları usul usul yükselen gizli deniz içimiz damar damar parçalansa da dışımız lal gibi sessiz İsmet Özel

Fuzûlî

Cânımı cânan istemiş, minnet cânıma, Can nedir ki, vermiyem cânânıma. Fuzûlî

Andre Gide

Ölüler arasından gelmiş biri kadar yabancı kalıyordum başkalarının arasında... Andre Gide

Özdemir Asaf

Büyük işlerin içinde namus aramak yanlıştır... Namusun içinde büyük işler aramak kadar. Özdemir Asaf

Sâdi Şirazî

İnsan ruhunu iki şey karartır: susulacak yerde konuşmak ve konuşulacak yerde susmak. Sâdi Şirazî

Paulo Coelho

İnsan sevdiği için sever. 
Aşkın hiçbir gerekçesi yoktur. Paulo Coelho

Dostoyevski

Belki ömrümüzce sevemeyeceğimiz birini yağmurlu bir havada güzel bulup sevivereceğiz. Dostoyevski

Meral Meri


Asalak bir merhamet biçimsiz ve bilinçsiz ağır yaralar açar
Ancak diri bir merhamet uyanışın ak halidir ,kandan uzak!

Meral Meri

Nâzım Hikmet

Bir zahmet üstüne alınabilirsin; özledim. Nâzım Hikmet

Murat Menteş

Yemin ediyorum dünya çok boş bir yer. Dua etmek ve kitap okumak lazım. Murat Menteş

Attilâ İlhan

Bir trene binip, rastgele defolup gitmek istiyorum. Attilâ İlhan

Meral Meri


Her insanın küçümsediği bir denizi, ve övündüğü bir okyanusu vardır.

(Meral Meri)

Çile-Necip Fazıl


Benim efendim!
Ben sana bendim!
Bir üfledin de
Yıkıldı bend’im.
Ben ki, denizdim,
Dağbaşı bendim.
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim.
Benim efendim!

Benim efendim!
Feza levendim!
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim.
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim!


Benim efendim!
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim.
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim.
Benim efendim. (Çile, s. 380-381)

Cem Sultan Ve II. Bayezid Atışması (Şiir)


Cem Sultan Ve II. Bayezid Atışması (Şiir)


Cem Sultan;
Sen bister-i gülde yatasın şevk ile handan,Cem hecr ile balin idine harı sebep ne?Bu saltanat-ı dünye ola adle mukarın,Hacc-ül Haremeynanı taleb kılsa acep ne?

Açıklama: Sen gül yastığında neşe ile gülerek yatarken benim mihnet fırınında dert çekmeme sebep ne? Bir dünya saltanatı eğer adilane ise hacıolmuş kimsenin onu istemesi neden şaşılacak şey olsun.

Sultan II. Bayezid ;
Çün ruz-ı ezel kısmet olunmuş bize davet,Takdire rıza vermiyesin böyle sebep ne?Hacc-ül Haremeyn diyüben dava kılarsın,Bu saltanat-ı dünyeviye bunca talep ne?

Açıklama: Madem ki saltanat ezelden bize kısmet olunmuş, takdire böyle razı olmamana sebep ne?Sen,  bana hacı olduğunu iddia ediyorsun,o halde hacı olmuş insanın bu dünya saltanatını istemesinin manası ne?

BABASINA YAZDIĞI MANZUM MEKTUP-ŞÂHÎ - Şehzade Bayezid

BABASINA YAZDIĞI MANZUM MEKTUP

“Ey serâser âleme Sultan Süleyman’ım baba
Tende cânum cânımın içinde cânânum baba
Bayezîd’ine kıyar mısın benim cânum baba
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba

Enbiyâ ser-defteri, yani ki Âdem hakkiçün
Hem dahi Mûsâ ile İsâ-i Meryem hakkiçün
Kâinâtın serveri, ol Rûh-i A’zam hakkiçün
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba

Sanki Mecnûn’am, bana dağlar başı oldu durağ
Ayrılup bi’l cümle mâl ü mülkden düşdüm ırağ
Dökerüm göz yaşınu vâ-hasretâ dadü’l-ferağ
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba

Kim sana arzeyleye hâlim eyâ şâh-ı kerîm
Anadan, kardaşlarımdan ayrılup kaldım yetîm
Yok benüm bir zerre isyânum, sana Hak’dır alîm
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba

Bir nice ma’sumum olduğun şehâ bilmez misin?
Anlarun kanuna girmekden hazer kılmaz mısın?
Yoksa ben kulunla Hak dergâhına varmaz mısın?
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba

Hak Teâla kim cihânun şahı itmüşdür seni
Öldürüp ben kulunu, güldürme şâhım düşmeni
Gözlerüm nuru oğullarımdan ayırma beni
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba

Tutalum, iki elüm başdan başa kanda ola
Bu meseldür söylenir kim, “kul günâh itse n’ola”?
Bayezid’in suçunu bağışla, kıyma bu kula
Bî-günâhım, Hak bilür, devletlû sultanum baba”

ŞÂHÎ(Şehzade Bayezid)

ŞÂHÎ - Şehzade Bayezid

“Zahid niçün etmezmiş ol kâmeti revândan haz
Âdem midir ki etmez bir serv-i revândan haz.

Hicrinde geçen ömrün hiç tadını bulmadım
Vaslına erişmekle buldum dil ü cândan haz

Sensiz bu cihân içre bildim ki olunmazmış
Ey yâr-i dil-ârâmım hûbân-ı cihândan haz.

Ey bülbül-i dil durma gel nâle vü efgân et
Gördün idiyor çün ol gül-çehre figândan haz.

Kûyinde seni Şâhî bu hüsn ile seyretmiş
Hiç ide mi andan ol hûrâ-yı cinândan haz.”

ŞÂHÎ(Şehzade Bayezid)

ŞÂHÎ -Şehzade Bayezid

“Gamzen okıyla sîne vü dil yâre yâredir
Cevr-i rakîb ile ciğerim pâre pâredir

Rahm eylemez figânına ben bî-dilin meded
Benzer ki kalbi ol güzelin seng-i hâredir.

Feryâd ü nâleme rahm itmedi seng-dil
Hışm ü itâbı yine hemân bir karâredir.

Bir bûsesi bahâsı lebinin çün cân ola
Ölür dürülür aluruz anı ne çâredir.

Mihr-i nigârı sanma ki sînende sakladın
Eşkinde Şâhî gibi o âşikâredir.”

ŞÂHÎ(Şehzade Bayezid)