29 Kasım 2014 Cumartesi
SEN -Yaşar Nabi Nayır
SEN
Aşkını gözlerinle, dün, kalbime işledin,
Bir sanatkâr, eliyle, oyar gibi mermeri.
Rüzgâr yüzü görmeyen ufkumda genişledin
Bir fırtına halinde koptuğun günden beni.
Daha fani olaydı kurtulurdu zarardan,
Aşkım ki farkı yoktur bir dağ başında kardan.
Gururuma basarak üstüne çıkanlardan
Dönmeyen bir sen varsın, yalnız sen varsın geri.
Nasıl taşta çeliğin izi kalırsa derin,
Üstüne satır satır öyle nakşoldu yerin.
Üzülme, senden sonra kalbime girenlerin
Yalnız senin aksindir orda görecekleri...
Her geçen gün bir aşkın gevşetirken bağını,
Her geçen yıl aşkıma yeni bir hız bıraktı.
Onda bulmuş gibi hayatın kaynağını,
Bu ateşle yanmasa kalbim vurmayacaktı...
Kalbim vahşi bir kuştu, kendi yurdunda sultan,
Ona gurur vermişti güneşten emdiği kan.
Daha dün bir çığ gibi inerken dağlarından
Bugün karşında sakin bir su halinde aktı.
Hangi ruh duydu seni benim kadar derinden?
Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?
Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören
Ya hepsinin gözleri, sana, görmeden baktı...
Yaşar Nabi Nayır
Aşkını gözlerinle, dün, kalbime işledin,
Bir sanatkâr, eliyle, oyar gibi mermeri.
Rüzgâr yüzü görmeyen ufkumda genişledin
Bir fırtına halinde koptuğun günden beni.
Daha fani olaydı kurtulurdu zarardan,
Aşkım ki farkı yoktur bir dağ başında kardan.
Gururuma basarak üstüne çıkanlardan
Dönmeyen bir sen varsın, yalnız sen varsın geri.
Nasıl taşta çeliğin izi kalırsa derin,
Üstüne satır satır öyle nakşoldu yerin.
Üzülme, senden sonra kalbime girenlerin
Yalnız senin aksindir orda görecekleri...
Her geçen gün bir aşkın gevşetirken bağını,
Her geçen yıl aşkıma yeni bir hız bıraktı.
Onda bulmuş gibi hayatın kaynağını,
Bu ateşle yanmasa kalbim vurmayacaktı...
Kalbim vahşi bir kuştu, kendi yurdunda sultan,
Ona gurur vermişti güneşten emdiği kan.
Daha dün bir çığ gibi inerken dağlarından
Bugün karşında sakin bir su halinde aktı.
Hangi ruh duydu seni benim kadar derinden?
Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?
Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören
Ya hepsinin gözleri, sana, görmeden baktı...
Yaşar Nabi Nayır
Sait Faik Abasıyanık-O VE BEN
O VE BEN
Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.
Sait Faik Abasıyanık
Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.
Sait Faik Abasıyanık
ARTIK GÜLÜMSE -Nurettin Durman
ARTIK GÜLÜMSE
Artık telaşlı bir akşamdayız
Bakışlarımıza ram oluyor tabiat
Bizden biridir gizli kalmıştır acıları
Meteor nereye düşmüştür
Bıçak nereye saplanmıştır
Kurşun nereye doğru hız almaktadır
Anası karalar bağlayan çocuk
Sevgilim ah sevgilim
Bu ne haldir ki gitmiyor.
Bu çilekeş coğrafyada
Bu kanlı yer yüzü parçasında
Ey tahammül zırhını kuşanan beden
Destan yazdım diyemiyorum kalbim ağrıyor
Artık telaşlı bir akşamdayız. Olmuyor.
Olmuyor
O muhteşem deviriş o rahmet rüzgârı
Gözlerimiz yoldadır, olmuyor
Ah gelip kalbime taht kuran imge
Artık gülümse çünkü olmuyor.
Nurettin Durman
Artık telaşlı bir akşamdayız
Bakışlarımıza ram oluyor tabiat
Bizden biridir gizli kalmıştır acıları
Meteor nereye düşmüştür
Bıçak nereye saplanmıştır
Kurşun nereye doğru hız almaktadır
Anası karalar bağlayan çocuk
Sevgilim ah sevgilim
Bu ne haldir ki gitmiyor.
Bu çilekeş coğrafyada
Bu kanlı yer yüzü parçasında
Ey tahammül zırhını kuşanan beden
Destan yazdım diyemiyorum kalbim ağrıyor
Artık telaşlı bir akşamdayız. Olmuyor.
Olmuyor
O muhteşem deviriş o rahmet rüzgârı
Gözlerimiz yoldadır, olmuyor
Ah gelip kalbime taht kuran imge
Artık gülümse çünkü olmuyor.
Nurettin Durman
Halil Cibran
Bazen uzakta olan bir dost, yakında elinizin altında olan bir arkadaştan daha iyidir.
Halil Cibran
Halil Cibran
EFENDİM BİR MAVİ DAHA ALMAZ MIYDINIZ -Meral Meri
EFENDİM BİR MAVİ DAHA
ALMAZ MIYDINIZ
-
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Efsunludur yüreğim efendim,
kim alsa içinden içine iz bırakır.
Saatler var ki efendim,
ne yaptığım iş iştir, ne de vaziyetim bir gidiş...
Efendim,sanırım ben her an sizinleyim!
Karışık durumlar içindeyim...
Velhâsıl siz ,siz efendim, hiç de öyle gözükmüyorsunuz;
her adım, her an düzgün bir kanat çırpışınız var hürriyete.
Belki yanılıyorum,lakin zaman sizden bana daima durgundur;
Oradan buraya bu nasıl olur efendim?
Hiç sesiniz soluğuma yakın değilken hem de.
Bu nasıl bir perişanlıktır bir bilseniz efendim!
Ölü denizin türküleri küllenirdi elbet,
hakiki bir gidişe doğru, "Âlemlerin Rabbi'ne" gider gibi...
Siz de azıcık insaf ,azcık sevgi, azıcık ram var ise, hatırlayınız derim efendim,
hatırlayınız gülüşlerimi,hatırlayınız silmeden önce!
Ama üzerinize ay-yıldızlı bir esenlik de çöksün isterim,
Ve şerefli bir haysiyetle birleşip
onurum da gururunuza bulaşsın isterim,
çünkü muhtaçlıktan da özgürlüğe çıksın isterim...
Ah efendim!
Bu gördüğünüz ne cennettir ne de cehennem;
silinen bir şeydir gözlerinizden...
Çekin onu efendim ,çekin, yepyeni perdeler var sizin için!
Karanlıktır lakin ,sıfatsız değildir kendileri;
o bir zamirdir efendim, hiç de pespaye olmayan.
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Isırgan otlarına bulanır efendim,
kendisi yaşayan bedenleri dağlamaktadır...
Ona da on katarlar efendim,
o sayısız yalnız bir harfin binlercesidir...
Yine de daima kendine gariptir efendim,
kabul buyrulmamış bir in olsa gerek kendileri,
çünkü orada ne su ,ne ışık ,ne de yiyecek vardır;
açlıktır hasıl gelen, bir kendine efendim,bir kendine zulüm eder kendi işkencesi...
İşte efendim,o yeryüzünün aşkını çoktan tüketmiştir...
Ölen biri için efendim ,kaç kez daha aşk vardır?
Kaç ölüm ,kaç kaçış daha vardır bizi kucaklayıp yok eden?
"Ölmek değil,yaşamaktır aslolan." derdi, bir kendisi- bir kendine.
Şimdi efendim,dağılmak nedir gel de gör bizi!
Gelirken efendim,gelirken bomboş geliniz!
Zira gökyüzü bugün açık mavidir,bulutsuz ve yağmursuzdur;
yani düşmemecesine bir şey,yani yeni bir yol,
yani aşk efendim,aşk!
Bir mavi daha almaz mıydınız?
Çünkü efendim,sizinle sohbet daima güzeldir!
Siz hep mavi alın, ben de aşkı anlatayım hep size.
(Meral Meri)
Ahmed Arif
Canım benim
Bilir misin?
Canım dediğimde içimden canımın çıkıp
Sana koştuğunu duyarım hep.
Ahmed Arif
Bilir misin?
Canım dediğimde içimden canımın çıkıp
Sana koştuğunu duyarım hep.
Ahmed Arif
Paulo Coelho
Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır.
Paulo Coelho
Paulo Coelho
Konfüçyüs
Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceğini söyleyen adamdır.
Konfüçyüs
Konfüçyüs
Özdemir Asaf
İnsan parasını kaybedince fakir, özgürIüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair oIurmuş.
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Mevlana
Sevdası büyük olanın imtihanı da ağır olur.
Mevlana
Kerim Tunç
Bazen derin bir nefes alıyorum, sonra sessizce bırakıyorum.
Kerim Tunç
Kerim Tunç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)