Aşk ve Yurtsuzluk
Usul usul azalıyordu sevgisi, kalbi soğuyordu...
Aynı masada, yanyana oturuyorduk, ellerinden
tutuyordum... Akıntıya kapılmış bir çiçek gibi
bilmediğim, bilmediği uzaklıklara doğru gidiyordu...
Öyle acı çekiyordu ki sevgisinin azalmasından... Seni
artık özlemiyorum, eskisi gibi içimi acıtmıyorsun, bu
benim için ne büyük acı biliyor musun, derken sesi
titriyordu.
Dalından kopmuş bir çiçek gibi unutulmuş denizinde
usul usul sürükleniyordu... Sevgimiz yurtsuz kalmıştı
şimdi...
Can çekişen bir hastayı ölümüne hazırlar gibi,
nefesimi tutmuş saçını okşuyordum durmadan...
Sevgisi, yaralanmış çocukluğumuzu ve dünyayı
değiştirmeye yetmemişti.
Hayal kanatları yanmış sevgisini öksüz kalan sevgime
kattım. Sevgisi biterken gözlerime son bir kere
baktım. İnanmıştı çektiğim ızdıraba...
Son anda sarıldı bana:
Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım
kayboluşa, dedi.
Yapamam, dedim, istesem de yapamam. Bu sevginin
ömrünü beklemeliyim...
Bu sevginin beni götürdüğü yere kadar gitmeliyim...
İçimde sırrın, kimseye benzemezliğin sızısı, yarım
kalan yolculuğun aşk yüzlü çocuğu var...
Sevgisi soğurken son tesellisi, son kıskançlığı, son
umudu bu olmuştu.
Cezmi Ersöz
17 Ocak 2015 Cumartesi
Aşkın Odu Ciğerimi -Eşrefoğlu Rumi
Aşkın Odu Ciğerimi -Eşrefoğlu Rumi
Aşkın odu ciğerimi
Yaka geldi yaka gider
Garip başım bu sevdayı
Çeke geldi çeke gider
Firkat kar etti canıma
Gelsin aşıklar yanıma
Aşk zencirin dost boynuma
Taka geldi taka gider
Bülbül eder zar ü efgan
Aşk oduna yandı bu can
Benim gönülcüğüm hemen
Hak'tan geldi Hakk'a gider
Arifler durur sözüne
Gayri görünmez gözüne
Eşrefoğlu yar yüzüne
Baka geldi baka gider
Eşrefoğlu Rumi
Aşkın odu ciğerimi
Yaka geldi yaka gider
Garip başım bu sevdayı
Çeke geldi çeke gider
Firkat kar etti canıma
Gelsin aşıklar yanıma
Aşk zencirin dost boynuma
Taka geldi taka gider
Bülbül eder zar ü efgan
Aşk oduna yandı bu can
Benim gönülcüğüm hemen
Hak'tan geldi Hakk'a gider
Arifler durur sözüne
Gayri görünmez gözüne
Eşrefoğlu yar yüzüne
Baka geldi baka gider
Eşrefoğlu Rumi
Cahit Irgat -Yaşamak İstedikçe
Yaşamak İstedikçe
Ağaçlara kara kuşlar dadanmış
Elmalar delik deşik,
baba ölmüş, alacaklı sarmış evi
Yüreğimiz delik deşik,
Rüzgarların çeneleri çözülmüş
toprak bizi çekiyor
Dünyamız delik deşik.
Cahit Irgat
Gidelim Biz -Meral Meri
Gidelim Biz
-
Ödü kopuyor şimdi dünyayı sana zindan edenlerin;
Adaletin içine girip,taşları ayıklasana! diyorlar.
Susup susup,sen de öl diyorlar.
Bir şeyi seveceksen;gel diyorlar,sev bizi!
Hadi yavrum, usul usul gidelim biz,
Buralar bize tuzak gelir!
Hadi yavrum, usul usul gidelim biz,
İzmir,bizi bekler!
İçinde deniz olan her şey,
Çok çocuksu ,çok masum,çok mavi,çok beyaz.
Hadi yavrum, gidelim biz,
Esaretten kurtulanlar bizi bekler!
(Meral Meri)
-
Ödü kopuyor şimdi dünyayı sana zindan edenlerin;
Adaletin içine girip,taşları ayıklasana! diyorlar.
Susup susup,sen de öl diyorlar.
Bir şeyi seveceksen;gel diyorlar,sev bizi!
Hadi yavrum, usul usul gidelim biz,
Buralar bize tuzak gelir!
Hadi yavrum, usul usul gidelim biz,
İzmir,bizi bekler!
İçinde deniz olan her şey,
Çok çocuksu ,çok masum,çok mavi,çok beyaz.
Hadi yavrum, gidelim biz,
Esaretten kurtulanlar bizi bekler!
(Meral Meri)
Ataol Behramoğlu -Çok Sevdim Bir Zamanlar
Çok Sevdim Bir Zamanlar
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek..
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürperek
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olani, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...
Ataol Behramoğlu
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek..
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürperek
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olani, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...
Ataol Behramoğlu
William Yeats -Kimbilir Kaç Kişi Seni Sevdi
Kimbilir Kaç Kişi Seni Sevdi
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
William Yeats
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
William Yeats
Kerim Tunç -Kerim Tunç Sözleri
Bu güne doğru geldikçe daha az can yakar, can yıkar oluyor.
Bu güne yaklaştıkça daha çok gülebildiğini fark ediyor insan.
Kerim Tunç
Bu güne yaklaştıkça daha çok gülebildiğini fark ediyor insan.
Kerim Tunç
*
Bildiğim bir şey var.
Şunu unutmayın dostlar.
Her çeşmenin suyu içilmez.
Ama içmeden de o çeşmenin suyunun acı olduğu bilinmez.
Kerim Tunç
*
Hiç bir acıyı hafife almak gibi bir lüksümüz yok bizim.
Bir tek şeyi kalbimizin en görünen yerine yazalım.
Allah bizi seviyor.
Kerim Tunç
*
"İnsan gözyaşlarında kalbinin sesini ve sözünü dinler."
Kerim Tunç
Orası Rabbine kâl ile değil hâl ile nazlanma makamıdır.
Orası çok veren'den çok isteme makamıdır.
Orası hayret; orası minnet; orası teşekkür makamıdır.
Orası az önce nasıl duâ etmiştim diye unutup karşında duran adamı dinleyemeden
O bilmediğin duâyı durmadan kalben tekrar etme makamıdır.
Kerim Tunç
*
"Öyle hallere girer ki insan;
O hal seccadesi cebinde,secdesi kalbinde, duâsı gönlünün en acıyan yerinde gezen insanın, anlayabileceği bir haldir ancak."
Kerim Tunç
Yeryüzü mescid olur, canında ezanlar okunur her an Allah, zikri dokunur.
İşte o an ne oluyorsa Allah’ın bizi sevmesinden oluyor.
O hal bize Allah bizi seviyor diye geliyor.
Kerim Tunç
*
"Kelâm susar, içinden bir dua yol gösterir sana,ışık tutar o karanlık anlara."
Kerim Tunç
*
Sonra dönelim, yüzümüzü bu güne ve o günden bu güne doğru yürüyelim;
İçimizi yakan o acıyla birlikte.
Kerim Tunç
*
Gelin şu an bir yolculuk yapalım sizinle.
Kalbimizin acıyan yanlarından söze kapı açalım.
Kar tanelerinin elinden tutup
En çok canımızın yandığı herhangi bir ân'a doğru yola çıkalım.
Kerim Tunç
Kerim Tunç
Ne garip değil mi?
Hiçbir acı hiçbir dert hiçbir keder ,ve hüzün ilk günkü gibi taze kalmıyor.
Kerim Tunç
Meral Meri / Kısa Kent Şiirleri
Darılma sen duvarların siyah diye
Elbet onun da içi dua'dadır
Nasılsın? da diyenin yoksa insanca
İçlenme sakın; dayan Allah'a
Zafer senin ona güvenindedir
Saklında kalmışsa eğer gönül derdin
Ekbere hidayet eyle
Kalk!
İnançla ışığına yürü!..
Meral Meri / Kısa Kent Şiirleri
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)